15 Mayıs 2016 Pazar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının AKP'li Selçuk ÖZDAĞ Kanun Teklifine İtirazları Geçersizdir !

DÖAP
DARBE-ZEDE ÖĞRENCİ ASKERLER PLATFORMU

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI’NIN, ADALET VE KALKINMA PARTİSİ MANİSA MİLLETVEKİLİ SAYIN SELÇUK ÖZDAĞ’IN “926 SAYILI TSK PERSONEL KANUNUNA BİR GEÇİCİ MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN TEKLİFİ”NE İLİŞKİN GÖRÜŞÜNÜ DEĞERLENDİRME RAPORU
GİRİŞ
Askerî darbeler Türkiye’yi demokrasi yolunda ilerlemekten ve olgunlaşmaktan alıkoyarken, kendi meslektaşlarını da “yargısız infaza” tabi tuttu. Hukuksuz bir şekilde binlerce asker işkencelere tabi tutuldu, zindanlara atıldı ve açlığa mahkûm edilerek TSK’den ilişiği kesildi.

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti, darbecilerin açtığı yaralarının sarılması için adım attı ve 22 Mart 2011 tarihinde, 6111 sayılı kanunla 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na Geçici Madde 32 eklendi. Yasadan yararlanacak kişiler Kanun metninde “12 Mart 1971 tarihinden bu kanunun yayımı tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askeri Şûra Kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler veya vefatları halinde hak sahipleri” olarak ifade edildi.

Yasayı uygulamakla görevli Milli Savunma Bakanlığı’na yapılan başvurular sonucunda; 1991 subay ve astsubay “yargı denetimine açık idari işlemle” ilişikleri kesildiği gerekçesiyle, yaklaşık 550 öğrenci asker ise, ilişkilerinin hem “yargı denetimine açık idari işlemle” kesildiği hem de yasa kapsamında olmadıkları gerekçesiyle yasadan yararlandırılmamışlar-dır. Dolayısıyla aynı statüdeki askerler (hepsi 926 sayılı TSK Personel kanunu kapsamında asker), aynı idare tarafından ve aynı gerekçelerle ( inanç ve düşünceleri darbecilerle aynı olmadığı için) Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilmişti. Ancak bir kısmının hakkı iade edilirken, bir kısmının hakkı iade edilmedi. Ret cevabı verilen askerlerin tek “günahları” ise,  ilişkilerinin “ ‘sözde’ yargı denetimine açık idari işlemlerle” kesilmiş olmasıydı. (Ayrıntılar için: “6191 Sayılı Yasa Uygulama Raporu” ektedir)

Bu vicdanları sızlatan ve kabul edilemeyecek haksızlığın telafisi için, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Sayın Selçuk Özdağ ve arkadaşları, 28.05.2012 tarihinde 926 sayılı TSK Personel Kanuna geçici 33.madde eklenmesini içeren kanun teklifini T.B.M.M Başkanlığı’na sundular. Milli Savunma Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı kanun teklifine ilişkin, farklı çekincelerini içeren görüşlerini bildirdiler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çekincelerini değerlendiren bu rapor; hatalı çekincelere cevaben gerçek durumlara açıklık getirerek, haksızlıkların giderilmesinde yasama erkinin yararlanabileceği bir belge olması amacıyla hazırlanmıştır.

BAKANLIK GÖRÜŞLERİ VE DEĞERLENDİRMELERİMİZ

BAKANLIK GÖRÜŞÜ-1: “…Geçici 32. maddede kanundan yararlanacak kişilerin ilişiğinin kesilmesini gerektiren haller sınırlı olarak sayılmış ve 926 sayılı kanunun 50 ve 94ncü maddelerine atıf yapılmışken, bu değişiklik teklifinde kesinleşmiş yargı kararına dayanmayan her türlü idari işlemle ilişiği kesilenlerin kapsama alınmasının uygun olmayacağı düşünülmektedir.
Zira her türlü idari işlemle ilişiği kesilen kişilerin yararlanması halinde, gerçekte kanunun ruhu itibariyle bu haktan yararlanması arzu edilmeyen kişileri de kapsama alınmasında yol açabilecek muğlak bir ifade olmuştur. Bu durumda, örneğin terör olaylarına karışan, rüşvet, yolsuzluk vb. yüz kızartıcı fiiller nedeniyle ilişiği kesilenlerin de kapsama girmesi söz konusu olabilecektir. Bu nedenle kanun teklifinde ilgili kişinin ilişiğinin kesilme nedenlerinin geçici 32nci maddede olduğu gibi tahdidi olarak sayılmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.”

DEĞERLENDİRMEMİZ-1
Geçici 32.maddede ilişik kesilme nedenleriyle ilgili bir sınırlama yoktur. Yasa maddesinde illaki bir sınırlamanın varlığından söz edilecek ise, bu ilişik kesme nedenine ilişkin değil, ilişiğin kesilme biçimine dair bir sınırlamadır. Geçici 32.madde de ilişik kesme nedenlerini sınırlandırma adına; 926 sayılı kanunun ne 50nci ve 94ncü ne de herhangi bir maddesine atıf yapılmamış olup, kapsam 12 Mart 1971 tarihinden bu Kanunun yayımı tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askerî Şûra kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler veya vefatları hâlinde hak sahipleri” olarak belirtilmiştir.

Yasadan yararlanacaklar MSB’ye başvurmuşlardır. MSB düzenlenen kanun hükmünün ruhu, adalet ve hukuk ilkeleri itibariyle bu kanun hükmünden yararlanması uygun olmayan kişilerin olup olmadığını tespit ederek başvuruları sonuçlandırmıştır. Aynı başvuru koşulu, ekteki geçici 33.madde kanun teklifi için de geçerli olup, süreç aynı şekilde işleyecek ve sonuç doğuracaktır. Bu anlamıyla Geçici 32. Maddenin uygulanmasında ortaya çıkmayan bir sakıncanın, anılan kanun teklifinin yasalaşması durumunda ortaya çıkacağına endişe etmeye mahal yoktur. Dolayısıyla Geçici 32nci maddede tahdidi olarak sayılmayan ilişik kesme nedenlerinin, anılan kanun teklifinde de sayılmamasının yerinde olacağı değerlendirilmektedir.

BAKANLIK GÖRÜŞÜ-2:
“…5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun …dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmaz.
…, Askeri öğrencilerin başarılı öğrenim süreleri 5434 sayılı kanun uyarınca öğrenim gördükleri okulları başarı ile tamamlamaları şartıyla, 5510 sayılı kanuna göre ise okullarını başarı ile tamamlayarak subay ve astsubaylığa nasp edilmeleri şartıyla fiili hizmet sürelerinden sayılmaktadır.
Yapılmak istenen kanun değişikliği ile tanınan haklar, 5510 ve 5434 sayılı kanunların yukarıda izah edilen maddeleri ile çelişki oluşturduğu, teklifin kanunlaşma süresinde bu çelişkinin giderilmesi bakımından gerekli düzenlemeleri teklif metnine eklenmesinin isabetli olacağı düşünülmektedir.”

DEĞERLENDİRMEMİZ-2:
Geçici 32.madde tüm sonuçlarıyla birlikte ilişik kesme işlemini hükümsüz kılmaktadır. Yasayla, darbe zede askerler, ilişikleri kesilmemiş hale gelmişlerdir. Dolayısıyla bu yasa düzenlemesiyle ilişiği kesilen öğrenci askerler de ilişiği kesilmemiş hale geldikleri için, Emekli Sandığı Kanunu 31.maddesi ve aynı şekilde 5510 sayılı Kanunun 4-d ve e bentlerinin de dışındadırlar.  Zira anılan maddeler ilişiği kesilen askeri öğrencilerle ilgili olup, gerek Geçici 32. madde gerek anılan kanun teklifi, ilişik kesme kararını hükümsüz kılarak ilişiği kesilmemiş hale getirmektedir.

Geçici 32. maddede bulunan ve anılan 33.madde yasa teklifinde de tekrar edilen “ Bu kişilerin ilişiklerinin kesildiği tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süreleri Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilir.” şeklindeki düzenleme yoruma ve tereddüte yer bırakmayacak düzeyde nettir.  Maddedeki bu düzenleme ilişik kesme işlemini hükümsüz kılarak ilişiği kesilmemiş hale getirmektedir. Bu durumda, Geçici 32. maddedeki bu hükümle atılmamış kabul edilen ve bu güne kadar TSK personeli olan öğrenci askerler için, Bakanlığın sözünü ettiği yukarıdaki maddeler geçerli değildir. Bu nedenlerle yapılmak istenen kanun değişikliği ile tanınan haklar, 5510 ve 5434 sayılı kanunların yukarıda izah edilen maddeleri ile çelişki oluşturmamaktadır. (Ayrıntılar için, EK: “Öğrenci Askerlerin Sosyal Güvenlik ve Emeklilik Hakları Raporu”)

BAKANLIK GÖRÜŞÜ-3:
“Yine askeri öğrenci iken ilişiği kesilenlerin hangi süreler bakımından sosyal güvenliklerinin sağlanacağı, araştırmacı kadrolarına nasıl atanabileceği, emeklilik için kalan süreye ilişkin keseneklerini ödeme hususunda teklifte yeterince açıklık bulunmadığı düşünülmektedir.”

DEĞERLENDİRMEMİZ-3:
Geçici 33.madde kanun teklifi, Geçici 32. maddeye atıfta bulunmaktadır. Buna rağmen kanun teklifine Geçici 32. maddede bulunan  Bu kişilerin ilişiklerinin kesildiği tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süreleri Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilir. Bu kişilerin sicil dosyalarında yer alan, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesilmesine esas tüm bilgi ve belgeler, herhangi bir müracaat aranmaksızın hükümsüz sayılarak dosyalarından çıkarılır ve herhangi bir işleme esas alınmazlar.”  ifadeleri eklenmiştir.  Bununla yetinilmeyerek 33.madde kanun teklifine, “Bu kişiler ilişkisi kesilmeyen ve TSK’da görevlerine devam eden aynı dönem öğrencilerinin emsalleridirler. Bu kişiler hangi muvazzaf statünün (subay, astsubay) öğrencisi ise,  o statüdeki emsalleriyle aynı hakları elde ederler. Bu kişilerin işlemleri, emsallerine ilişkin 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu Geçici 32. maddede yer alan düzenlemelere göre yürütülür. 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu Geçici 32. maddede belirtilen şekilde sosyal güvenlik intibakları yapılır ve emeklilik kesenekleri ödenir. ibareleri eklenerek konuya netlik getirilmiştir.


Sonuç olarak Geçici 32. maddede bu kişilerin emsallerinin hangi süreler bakımından sosyal güvenliklerinin sağlanacağı, araştırmacı kadrolarına nasıl atanabileceği ve emeklilik için kalan süreye ilişkin keseneklerini ödeme hususunda yeterli açıklık mevcut olup, yukarıdaki eklemelerle kanun teklifinde bu konularda bir belirsizlik kalmamaktadır.

Darbe-zede Öğrenci Askerler Platformu (DÖAP) 
e-posta: darbezede-ogrenci-askerler-platformu@googlegroups.com
http://darbezede-ogrenci-askerler-platformu.blogspot.com.tr/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder